MEB Müsteşarı Emin Zararsız, bir açıklamasında, “Bizler Ankara’dan verdiğimiz bir kararın, 74 milyonluk ülkenin her santimetrekaresini ve insanların 25–30 yılını nasıl etkileyeceğini biliyor ve hissediyoruz. Bunun için de 40 bin kere düşünüp bir karar veriyoruz” diyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, özür durumu ve isteğe bağlı yer değiştirme, norm fazlası atama, Anadolu liselerine atama, ilk atama, dönüştürülen okullara atama, norm belirleme, yönetici atama, bağış genelgesi, şube müdürlüğü görevlendirmesi, unvan değişikliği sınavı vb. hangi konuda doğru karar verdi; yaptığı hangi düzenleme veya uygulamada eğitim çalışanları sorun yaşamadı, bu sorunların hangisinde hassasiyet gösterdi.
Her şey, bakan ve müsteşarlık makamında hesap edildiği veya yazıldığı gibi olmuyor. Anlaşılan Sayın Müsteşarın aşağıdan haberi yok. Bu yazıda her bir mağduriyeti anlatmam mümkün değil. Şu an birkaç konuda olduğu gibi, norm fazlası öğretmenlerin de yaşadığı önemli bir sorun var.
Sendika olarak, bugüne kadar, hatalar yapılmasın ve mağduriyetler yaşanmasın diye defalarca Milli Eğitim Bakanlığı’nı uyardık/uyarıyoruz. Bir yandan eğitimde yeni yapılanma süreci devam ediyor, diğer yandan genel liselerin Anadolu liselerine dönüşüm süreci tamamlanarak Anadolu lisesi-genel lise ayrımı bitiriliyor. Buna rağmen dönüşüm süreci devam eden Anadolu liseleri norm kadrolarının belirlenmesi ve mevcut genel lise öğretmenlerinin norm kadrolarının ilişkilendirilmesinin ne şekilde olacağı hususunda kafa karışıklığı devam etmesine rağmen valilikler tarafından da resen atamalar yapılmakta veya yapılması planlanmaktadır.
Genel lise iken Anadolu lisesine dönüşen eğitim kurumlarında dönüşüm sürecine bağlı olarak genel liselerdeki ders yükü ve norm kadrolar azalırken, Anadolu liselerindeki ders yükü ve norm kadrolar artış göstermektedir. Bu eğitim kurumlarına öğretmen seçme sınavının da kalktığı dikkate alındığında, genel lisede Kimya alanında görev yapan bir öğretmen birkaç saatlik ders yükü azlığı nedeniyle norm kadro fazlası durumuna düşerken, gelecek yıl Anadolu lisesinde aynı alanda oluşacak yeni norma yeniden öğretmen ataması yapılacaktır.
Yine yeni açılan imam hatip liseleri ile bağımsız ortaokullarda ve imam hatip ortaokullarında eğitim bölgesi ve yerleşim yeri dikkate alınarak normlar hesaplanmaktadır. Normlar güncellenmeden hesaplanan norm kadrolar nedeniyle dönem başında atamaları yapılan öğretmenlerin, iki-üç ay gibi kısa bir süre sonra alanlarında ihtiyaç olmadığı gerekçesiyle, norm kadro fazlası olarak başka eğitim kurumlarına resen atamalarının yapılıyor olması haksızlıktır. Oysa, atandıkları kurumda devam etmiş olsalar, Haziran ayından sonra alanlarında norm kadro oluşacağı için aynı eğitim kurumunda görevlerine devam edebileceklerdir. Gerek yeni açılmış gerekse ilköğretim okullarından ayrılan ortaokullarda görevine devam eden bir öğretmen, alanında norm olmadığı için norm kadro fazlası olarak başka bir ortaokula atanırken, yeni eğitim-öğretim döneminde ders yükü artacağı için birkaç ay sonra aynı okula yeniden öğretmen ataması yapılacaktır.
Yıllardır taşrada görev yaptıktan sonra hizmet puanı üstünlüğüne göre bir okula atanmış bir öğretmenin, okulların dönüşümü sonucu birkaç saatlik ders yükü azlığına bağlı olarak norm kadro fazlası konumuna düştüğü için, resen il genelinde atamaya tabi tutulması hakkaniyet ölçütlerine uygun değildir. Bu nedenle, norm kadro fazlası öğretmenlerin isteğe bağlı olanlar dışında resen atamaları yapılmaması gerekmektedir. Bir-iki saatlik ders yükü azlığı sonucu ihtiyaç fazlası duruma düşen bir öğretmeni, önümüzdeki dönem oluşacak ders saati artışına bağlı olarak norma yeniden ilişkilendirilmesi mümkünken, bugün gönderip yarın aynı kuruma aynı alanda bir başka öğretmenin atanması doğru değildir.
Bunun yanında, ihtiyaç fazlası öğretmenlerin atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin “İhtiyaç Fazlası Öğretmenlerin Yer Değiştirmeleri” başlıklı 41. maddesi bir bütün olarak incelenmelidir. Valiliklerin, yönetmeliğin ilk dört fıkrasını dikkate almadan, sadece 5. fıkrasına göre atama yaptıkları görülmektedir. Söz konusu maddenin birinci fıkrası dikkatle incelendiğinde, ‘…ihtiyaç duyulan eğitim kurumlarına özür durumları ve tercihleri de dikkate alınmak suretiyle atanırlar’ hükmüyle norm kadro fazlalarının özür durumları dikkate alınarak atamalarının yapılması öngörülmektedir. Valiliklerin bunu dikkate almadan sadece beşinci fıkra hükmüne göre işlem yapması hukuki olmadığı gibi, yasal dayanaktan da yoksundur. Bu konunun muhataplarını uyarıyoruz: Söz konusu yönetmeliğin beşinci fıkrasına göre tesis ettiğiniz işlemler, birinci fıkra başta olmak üzere, diğer fıkraların hükümlerini ortadan kaldırmaz.
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, eğitim-öğretim yılının birinci döneminin sonuna geldiğimiz bir süreçte, eğitim kurumlarının aldığı tedbirlerle eğitime devam edilirken, yeniden öğretmen hareketliliği sağlanarak norm kadro fazlası öğretmenlerin isteğe bağlı yer değiştirmeleri hariç, il genelinde resen atamalar yapılmamalıdır. Kaldı ki, norm kadro fazlası öğretmenlere fazlasıyla haksızlık yapılmaktadır. Bunlar, zannedildiği gibi hiç derse girmeyen, evde oturan bankamatik öğretmeni de değildir. Halihazırda norm kadro fazlası öğretmenler de aylık karşılığı ve üzerinde derse girmektedir.
Norm fazlası duruma biraz daha izahat getirecek olursak, örneğin, 50 bin öğretmenin olduğu Ankara’da bir miktar fazla öğretmen olması tehdit değil fırsattır. Çünkü bir sınıfta, bir dersin öğretmensiz geçmesi demek, o okulda eğitim-öğretimin yapılamaması demektir. Bunu eğitimci olan herkes iyi bilir. Ayrıca, yurtdışına gitmek, ücretsiz izne ayrılmak, kısa ve uzun süreli hastalık izni almak gibi, değişik nedenlerle göreve devam edemeyen öğretmenlerin yerlerine görevlendirilmek üzere ihtiyaten, il ve ilçe emrinde öğretmen olmasına ihtiyaç vardır. Zaman zaman il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri bu öğretmenleri ihtiyaç bulunan eğitim kurumlarına görevlendirebilmelidir.
Bakanlık yetkililerinin, norm kadro fazlalığının giderilmesinde bütün bunları yok sayarak, normları güncellemeden; öğretmenleri, sürgüne gönderircesine “özür durumları”nı bile göz ardı ederek, yerlerini değiştirmek için 40 bin kez düşünmeye gerek yok.
Çözüm mü? Çözüm için paydaşların sesine azıcık kulak kabartmak yeterlidir.
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
Emek varsa başarı vardır
Mutfak yangın yeri
Sağımızdaki yalanın gerçeği örtme çabası
Bir vakıf insanı, sendikacı Mithat Sevin
Eğitim çalışanlarının güçlü sesi, genel yetkinin değişmeyen adresiyiz
Sendikacılığın hokkabazları
Umudu yeryüzüne aşılamak için daha fazla gayret
Kitabın, davanın, vefanın hakkını veren adam: Erol Battal
Ne rakipsiniz ne de refik
Devlet yalan söylemez!
Destanımıza yeni bir sayfa daha ekledik
Popüler kültürün kutsallarına kurban verilecek hayatlarımız yok
Her başlangıç yeni bir ruh, yeni bir heyecandır
Uluslararası sempozyumumuzun ardından
Sabır, dayanışma, direniş, kararlılık, alın teri...
İlimle yönetemeyen, zulümle yönetir
İyilik örgütlü gücümüzle kazanacak
Gelecek sizinle daha iyi olacak
Truva atı ya da beşinci kol faaliyetleri
Bir halk destanı: 15 Temmuz
Gelecek günler daha güzel olacak
Türkiye Buluşmamızda yapay sınırları aştık
Öze yeni bir yolculuk zamanı
Seçimimiz Kumpasları Bozmalı
Kararlı mücadeleyle güçlü Kazanımlar
Yüreğe Düşen Loğ Taşı
İLKSAN'da Zorunlu Üyelik Dayatmasına Nokta Koyduk
Destanlarımıza destan ekleyen lider kadrolara selam olsun
Yeniden Bismillah
Adım Adım Yükseköğretim Tazminatı Mücadelemiz
MEB'in 'I am Sorry' Deme Lüksü Yok
Y.U. Sendikacılığı
Yönetmelik Durdurulduğunda Atanmışlar Yürür mü?
Özgür Üniversite ve Örgütlenme
Kariyer Basamakları Bariyer Basamaklarına Döndü
Özür Durumuna Bağlı Yer Değişikliği ve Yargı Kararları
MEB Hatasından Dönmelidir
MEB Mevsimsel Norm Güncellemesinden Vazgeçmelidir
Nerden Baksan Haksızlık Nerden Baksan Tutarsızlık!
MEB’e Acil Reçete
Üniversitelerde Özgürlük ve Özlük için Örgütlenme
Tahriklere Gelmeden Kararlı ve Sabırlı Olacağız
Yeni Bakan Avcı’nın Eğitimde Önceliği Ne Olmalı?
Öğretmenler; Ömer’in, Merhamet ve Adaletini Bekliyor
Yeni Yılda da İnşa Sürecinin Öncüsü Olacağız
Sorun Yaşayanda mı Yaşatanda mı?
Yeni Bir Medeniyetin İnşası ve Öğretmenin Değeri
Bu Kez Yanılmak İstiyoruz!
Toplu Sözleşme Süreci ve Üç Cephede Mücadele Etmek
Hükümet ‘Yunanistan’a Döneriz’ Edebiyatından Vazgeçmelidir
Kesintili Eğitim ve Manipülatif Yaklaşımlar
Anadolu Liselerine Öğretmen Seçimi Sınavına Girilmeli Mi?
Yolun Açık Olsun Yusuf Ziya Özcan Hoca
Ek Ödemede Eğitimcilerin Muadili Kim?
Köklü Değişim İçin Yeni KHK’lara İhtiyaç Var
Değişen Paradigma ve Hak Arama Kültürü
Son Toplu Görüşme’de Konfederasyonumuzun Kazanımları!
Usuls
Garip Bir Dava ve Sonrası…
Danıştay ve İsviçre’de Minareyi Yasaklayan Zihniyet!
18 Kasım Çarşamba Günü Meydanlardayız!
Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçimi
Öğretmenlerin Beklediği Yönetmelik
Hedefe Emin Adımlarla!
Bu Yanlış Uygulamayla Nereye Kadar!
Öğretmenim! Bu Bir İLKSAN Hikayesidir
Kadro Sözü Üzerinden Bir Yıl Geçti
Sürekli Değişen Kurallar Hukuki Güvenceyi Zedeliyor
Denetim, kadavraya otopsi değil, hayata koruyucu hekimlik yapmaktır
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ